(bkz: askıda ekmek)

yazı yazma kutusu bir garip. insanı yoruyor, sürekli aşağı yukarı gidip geliyor. olmamış. bence eskisi daha iyi, o gelmeli

önümüzdeki günler kavala serbest bırakıldığında dahi dolar'da hafif bir oynama bile olmayacaktır. fed zaten faiz arttıracak, dolar dünyada değer kazanacak. türkiye'nin ekonomisi beceriksiz dangalakların elinde o kadar. dolar yükselirken türk ekonomisi arjantin'e benzediği için tl göreceli olarak daha fazla değer kaybedecek.

beceriksiz olunca yok efendim ekonomik kurtuluş savaşı yok amariga... geçin bunları biladerim. tüy diktiniz yetmedi, sıvıyorsunuz. artık yolun sonu.

1tl, 1 abd doları olduğu yıllar abd, piyasada para dönsün diye düşük dolar rejimi uyguladı. o dönemler paradan altı sıfır atıldı diye abd doları ile türk lirası'na eşitlenmemişti.

türkiye'de yabancı sermaye yatırımları ve krediler inşaat sektörüne aktarıldı. döviz düşük seyrettiği için ithal ürünlerde talep iyice arttı. üretimde de yüksek katma değerli yarı mamül kalemler cari açığı arttırdı.

türkiye'de iyi kötü üretim vardı, yerli üretime yönelik yatırımlar için motivasyon da vardı. ancak düşük kur seyri, millette sahte bir refah algısı ve alım gücünde artış sanrısı yarattı. o dönemler ak parti çomarlarının dilinden düşmezdi, "alım gücü arttı, artık her evde cd player lcd tv var" vs gibi abuk cümleler sarf ederlerdi. bugün askıda ekmeğe talim ediyorlar. şikayet edene de "cebindeki telefonu çıkar" gibi akıllara zarar şekilde savunmaya geçiyorlar. öncelikle cepte telefon taşımak bir lüks değil, gerekliliktir. ikincisi aldığın telefon için kaç ay çalışman gerekiyor, bunu hesaplayacaksın çomar kardeş.

abd türkiye'ye gelip de doları yükselttiği yok. bu tamamen poh partinin icraatı. vaktiyle yenen hurmaların nozuldan çıkarken hissettirdiği bir gerçek.

hadi bakayım boş yapmayın kekolar.

ömer seyfettin - kaşağı.

sevişme garantili yayalım

(bkz: taliban)

aktrollerin "dıj güçler", "siyaset yapmayın", "terörle iltisaklı" vs gibi topu taca atan uydurma yorumlarına yeni eklenen saçma cümle.

o değil de yangının sorumlusu ki bu iklim de olabilir, mülteciler çıkarsa bunların daha ne kadar saçmalayacaklarını merak ediyorum. pkk terör örügütü için ucuz temiz provakasyon, ağustos yangınları. bu yangınları çıkarmış olsalar bile orman bakanlığının önlemleri etkili olabildi mi; mesele o. yoksa avrupa'da da eşzamanlı yangınlar çıktı, bölge ülklerinde yangın söndürme uçak filosu yeterli mi değil mi buna bakmak lzım. örneğin yunanistan. felaketlere bile ayrı uçaklarla giden bakanlar var. her başı bozukluğa methiye mi düzmek zorundayız, anlayamadım.

rize'deki sel felaketi de ilahi ceza değil herhalde. orada sorumlu bulmak zor elbette.

akepe belasından kurtulursak, almanya olma olasılığımız bile yüksek. önce zihinler değişmeli. türkiye olacaktır, bugünkü hali ile mi olacaktır, daha mı geniş olacaktır, bilemiyorum. carsa yoksa refah, gönenç. gerisi boş. ortadoğu'da bulunmamız coğrafi bir şanssızlık. bedellerini ödüyoruz. çoğu da kültürel ve geleneklere bağlı defolu davranışlardan kaynaklı dertlerle boğuşuyoruz. yeter ki akepe gitsin, biz açık fikirli olduktan sonra bir çok zorluğu atlatırız. insan hakları, ifade özgürlüğü, kadının sosyal hayattaki yeri, laiklik ve kayırmacı olmayan bir düzen, bunlar defolup gittikten sonra geri dönüşün mecliste bir haftalık işi var. toparlanmak belki ileri nesillere kadar uzancaktır, şu son üç nesil gerçekten bedeller ödedi, bari z kuşağı'nın çocukları refah ve huzuru görsünler.

akepe yani siyasal islamcılar gitmezlerse otuz yıl içinde türkiye, avrupa'nın hemen kenarında afganistan, iran ve lübnan karışımı bir ülke olur.

istanbul seçimlerinde rte'nin "besliyoruz, cebine para veriyoruz, oy kullanmaya gitmiyorlar" dediği kitle var; belirleyici onlar olacak. akepe oy kaybına sebep olan bunlar. yani bunlardan kimseye fayda yok. seçim günü yayıp yatacaklar. kararsızlar kesiminin ne kadarı bunlardan oluşuyor, emin değilim.

diğer yandan mhp'deki oy kaybı akepeye kayıyor, bu da mehepe veya akepeye bir şey kazandırmayacak.

bir flash tv kitlesi söylenirdi, ülkeui yakanlar bu avantacı kesim, yani istanbul seçimlerinde oy kullanmaya gitmeyenler. bunlar ideolojik olarak oynaklar ama oy kullanmak gibi dertleri yok. aldıkları avantalar maliyeye şimdi şimdi yük getiriyor olacak ki, artık market önündeki konteynerkardan marul topluyorlar. görünürde mütedeyyinler ama esasen akepeye bir bağlılıkları yok.

içanadolu'da erdoğan ülkeyi batırsa da hala oy verecek yobaz tayfa gerçekten ideolojik olarak sadık kitle, taş çatlasa %25'lik bir kesim. bunun yanında lümpenliğine tav olmuş cahil bir kitle var, mehepe ile akepe arasında gidip geliyorlar.

büyük şehirlerde göreceli olarak liberal esnaf takımı ki her daim merkez sağdan yanadırlar, meral akşener'e kaydılar. ekonomik kriz, korona ile mücadele "edememe" gibi faktörler akepenin merkez sağ seçmenini kaybetmesine neden oldu.

akepe azalarak bitiyor. tüm sistem, hukuki kurumlarda atamalar vs mecliste bir haftafa çözülecek meseleler.

rant kavgası çetin. s. peker ifşaları tek başına bir neden olmamakla beraber esasen bir sonuç. kavganın etkilerinden biri. ortakların arası iki durumda bozulur; ya işler çok iyiyken, ya da kötüyken. işler iyi gittiğinde fetö ile bozuldu. şimdi işler kötü, hem ittifak hem de içten çöküş kaçınılmaz.

akepe bitmiştir.

annesi cinsel yapmış süzme orospu çocuğudur. emekçiye haksız yere saldırıyor itin soyu.

umarım bu satırları okursun pezevengin evladı.

şahsım devleti malum, ortadoğu denen dünyanın götdeliğinin hemen yanıbaşında. ayrıca avrupa Birliği üyesi olup olmama konusında açıklama yapmış sayın merkel, kızmıyorum. Üsküdar, sirkeci, Ümraniye vs hakikaten avrupa nire türkiye nire. rüyamızda görürüz. tüm türkiye bağdat caddesi gibi olsa bile rüyamızda görürüz. asıl kilit nokta zihniyet.

türkiye'nin elindeki tek koz götdeliğinin hemen yanında olmasından mütevellit, mültecilerdir. bir anlamda şahsın gelir kapısı, ekmek teknesi.

ne teknoloji, ne turizm ne de ekonomi finans; önümüzdeki 20 30 yıl kim sırtımızı pışpışlıyorsa beşten büyük olduğumuzdan değil, coğrafi konumumuzdan dolayı olacak.

kendi çomarımızı eğitemeden çevreden yontulmamış çomar ithal eder hale geldik adgfshshdd.

coğrafya kaderdir.

(bkz: siyasal islam kafası)

siyasal islamcıların ortak özelliği iftira, abartma, mitomani ve yüzsüzlüktür. hilal kaplan alınteri dökmediği kurumlardan maaş alıyor mu, almıyor mu; burası sorgulanmalı. almıyor ise çok şaşırırım.

benim bildiğim, bir hijab giyim markasının yönetim kurulundaydı. orada çizim tasarım faaliyetinde boy göstermiyor herhalde. şirketin karar verme mekniazmasında olsa ne anlayacak; işleri güçleri "türban iyidir" asdasfsaa. devlet kurumunda yer almasa bile türkiye'de, özel kuruluşlar islamcı olasalar bile ticari faaliyetlerini ve potansiyel gelirlerini ideolojik kanadı sağlam tutarak garantiye alıyorlar zaten feto borsası diye bir gelir kapısı var cahil ideologlarda, şirketler mecburlar. bunların başındaki şahıs zaten komisyonsuz, vakıfsız iş yapmıyor. sen bırak ona buna sallamayo da, seçimi kaybettiğinizde para transferi tersine işleyecek.

ödünüz kopuyor ödünüz.

kabul etmek gerekir ki askeri açıdan bir denklik yoktur, çok kanlı bir savaş olacağı kesindir. rusya ağır bir ekonomik krize sürüklenir. geçmişte osmanlı ile yaptıkları savaşlar onlara pirus zaferi yaşatmıştır. çarlık rejiminin devrilmesinde bile bu çatışmanın payı vardır.

tarihe bakmak lazım. kaç savaştan akçını türkler kazanmış. gücüne giden varsa bilsin ki bu iş iha uçurtmaya, pub g oynamaya benzemez.

bir adet *m beyinli akltrol kafası saçmalığıdır. her şeyden önce dünyada eşitlik diye bir şey yoktur. eşitli, insan hakları gibi kavramlar insan icadı olup adına insaniyet dediğimiz düşüncelerin uzantısıdır. engelliler, ırklar ve türler arsında da eşitlik yoktur. naziler de zaten fikirlerinin temelini bu gerçeğe oturttılar. sonrası malum. insani görüş doğanın kuralları ile çelişir.

fransız devrimi sonrasında önem kazanan hümanizm akımı bugünün normlarına giden yolu açmıştır. asalet, "göklerden gelen karar" vs gibi safsatalar da insan uydurmasıdır ama, insanı yücelten, önemseyen düşünce olmaktan öte kölelik zihniyetini empoze eder.

türkiye gibi topraktan bağını kopartamamış süzme yobaz ortadoğu ülkelerinde insaniyet ve hümanizma fikirlerinin henüz kök salmamış olmasını normal karşılamak gerek. batı bugünlere bedeller ve canlar ödeyerek geldi. kimseye iyilik yaramaz. deveye diken, "inasanı fikfikleyen" demişler.

eğer yerimizde sayarsak orman kanunlarının işler. zaten yirmi senelik çöküş dönemini analiz edersek, hukukun ve kadın haklarının askıya alındığı ortada. kadın haklarını kısıtlar, sosyal yaşantıdan uzaklaştırırsan kültürel ve ekonomik alanda gol yersin. her meseleyi de eğitime veya eğitilmemiş olmaya bağlamamak lazım. cehalet bilgisizlik değil, bir tavırdır. kültüre yerleşti mi çıakrması zordur. bu nedenle cehalet, görüldüğü yerde ezilmelidir.

kadınlar fiziksel olarak erkekler kadar güçlü değildir, beyinlerinin işleyişi farklıdır, erkeklere göre üstün tarafları da vardır. her birey kadar eşit davranılmayı hak ederler. sağlıklı görüş budur.

iktidarın küçük ortağı mehepenin iyice kanatları altına girmiştir. bu saatten sonra pelikancılar avuçlarını yalasınlar. raconu artık reis haricinde başkaları kesecek. göstermelik ve kukladan farksız biçimde seçimlere kadar koltukta kalacak.

bir mortingen durumunda veya sen şöyle kenara gel otur, yoruldun dayatmasından sonra akepenin başına geçen pelikancılardan biri olmayacaktır. akepnin ağır topları teker teker budandı.

şimdi cin fikirli düşünecek olursak, derin devlet destekli reis budama operasyonu yapıldığı fikri bana daha olası geliyor. bu kavgada bir çok sırrı bilen birisini dolaylı olarak konuşturtmak beyinde fazla şeker yakmak demek. bu adamlar bu kadar zeki olabilirler mi diyorum, ağar'ın geçmişte yaptıkları aklıma geliyor. yahu diyorum o zaman, madem beyniniz bu kapasite ile çalışıyor, ülke niye bu halde?

sonuç olarak şimdilik tek bir şeyden eminim, akepenin posası çıkmış oldu. peker abisi tarafından satıldı, rezillikler saçıldıkça parti içindeki (rant kavgası içindeki kışkışçılar, davutoğlu ve babacan'ın gazıyla rahatsızlıklarını iyiden iyiye dile getirecekler. gerçi yozlaşmanın dibini görmüş bir parti artık gün ışığını biraz zor görür.

rte de yorgun. yeni söylem üretemediği gibi eskiler de bayatladı. geçen ne diyor; batı bizi gıskanıyor, dış mihrak cart curt gfasadgsjgdsgsd. he ya.

dünkü ve bugünkü videosunu izledim. türkiye'nin psikopatlar tarafından yönetildiğini bir kez daha görmüş olduk. kurtlar vadisi'nin reytig rekorları kırmasına şaşırmamak gerekir. çakır öldüğünde bayrakları yarıya indirenler oldu. millyetçiliği, dindarlığı ve emek sömürüsüne karşı çıkmayı ploreter lümpenlik zanneden insanlrın ülkesi. elbtte eğitimlisi, akıllı uslu köşede oturanı yalayıp yutar bu sistem. kültür böyle. yozluk ve avamlık üzerine otumuş.

rte başbakan olmuş, ardından cumhurbaşkanı. hakan ural yarın dışişleri baknı olsa yine şaşırmayın derim. türkiye ayarında bir ülke için klafikasyon (ben demiyorum rte'nin lafı) yeterli. ülke yıllardır böyle yönetiliyor. her şeye rağmen üslup vardı, devlet geleneği vardı. ordunun bile içini boşaltmışlar.

videolara magazin haberi olarak niteleyen ahmaklar var. ülkeyi bok basmış haberleri yok. paşanın bile göbekli tespihli sosyopatların önünde mum gibi durduğu bir ülke. ordu bu halde. yarın iç savaş çıkar, hiç yandık bittik demeyin. ordunun bile anasını bellemişler. kurumların başına gelenler hep bu halktan kültürden. kimseyi suçlamayın. darbeler için de kimseyi suçlamayın. demirel ile ecevit kavga etmekten mecliste cumhurbaşkanı seçilememişti. üleknin genelkurmaybaşkanı seçilemedi, egeordu komutanlığı'ndan emekliliğini bekleyen evren genelkurmay başkanı oldu. gösteriyorlar bir günah keçisi "darbe de darbe, kenan evren..." kusura bkmayın da ülkenin ortalamsıdan toplam kalite çıka çıka bugünün türkiye'si çıkıyor.

peker hala somut deliller sunmuyorsa -ki parmağını ve kolunu diyet gösterdi- "hepinizi yakarım" demek istiyor. bu gayet net. ne demek yahu, mehmet ağar'ın oğlu tecavüz ediyor, ona buna posta koyuyor! patagonya mı burası; evet patagonya. evet mafya ülkenin kılcallarını sarmış. evet ülkeyi bok basmış. hepsi bu halkın suçu. kurtlar vadisi'nin tillahı ortada. şu saatten sonra herkes aklını başına toplamalı (hiç sanıyorum).

bu mardan oteli de gördüm, yalıkavak marina'yı da. ağzınız açık kalır. buralar türkiye' mi dersiniz. marina'nın bir eşi yoktur. yani son derece lüks ve tonajlı bu kadar yat bir arada olduğu marina görmeniz zor. detayları kaçıran avanklar var. bilemiyorum, bir kısmı aktrol olabilir.

türkiye batmak üzeredir. devleti denetleyecek, zapt edecek hiçbir kurum, kuruluş kalmadı, içi boşaltıldı. eskiden iyi kötü işleyen bir sitem vardı, bugün kıyaslayamazsın ki eskiden yakınılırdı. gelinen nokta.

bu adamlara dirlik düzen sağlayıcı, adalete dağıtıcı gözüyle bakmaya devam eden insanlar çoğunluk kaldıkça burnumuz boktan kurtulmaz. ulan üç kuruş paraya işi ile evi arasında mekik dokuyan insanlar var. onlara da mı hiç ayıp olmuyor? izlerken bunları soruyorum kendime. yazıklar olsun. dönen paralara, yapılan sikişlere bak sen. hey yavrum hey.

bu akepe ve mafya federasyon ortaklığı çöktüğünde 17/25'i halk bankası yolsuzluğu kapatacak daha neler ortaya çıkacak. rte boşuna endişeli değil. buzdağının görünen kısmını gördük. #128milyar keza, bunun hepsinin tl'yi sabit tutmak, faizi düşük tutmak için harcandığını hiç mi hiç sanmıyorum.

sedat peker daha taşları dökmemişe benziyor. eğer oradan operasyonla kaçırılmaz ve susturlmazsa veya anlaşmaya gitmezlerse oluk oluk foseptik akacak.

radikal islamcıları destekleyen kardeş ,lke. bizi severler sevmesine de fakat bir o kadar da köktenci eğilimleri olan halktır. ben sempati ile yaklaşıyorum fakat, bizim bile seviyemize gelmeleri için üç kuşak gerekli. kurtuluş savaşında maddi manevi katkıları oldu. türkiye ve diğer bir çok ortadoğu ülkesinde olduğu gibi pakirtan'ın da sekülerleşmeye ihtiyacı var. türkiye bile bu makus talihini kıramıyorsa, pakistan hiç kıramaz. yanlış yoldalar. bugün bize jeopolitik açıdan hi. bir şekilde tehdit değiller. her iki ülke de birbirlerine sempati ile bakan iki kardeş gibi. halkların aklı başına gelir de ortadoğu'ya has reflekslerden arınırsa dünyada saygı duyulan bir ülke olur. bir zamanlar türkiye mesela, tüm olumsuzluklara rağmen böyle bir ülke idi. el kaide zihniyeti halkın çoğunluğuna hakim olduğu için imajı da olumsuz etkilendi. bunu havalimanlarında pasaport kontrolünde daha iyi anlarsınız. utançtır.

gerçeklik payı var mı yok mu bilemem; uğraşmaya devam etsinler. akepe olmuş %27. %30 ile iktidar olmuş. mehepe olmasa seçim sonrası üç beş güne yüce divanlık olacak. hodri meydan. yolsuzlukların hesabı sorulmayacak zannedilmesin.

sakin denizde herkes kaptanlık yapar diye bir söz var. pandemi öncesinden zaten kaptanlık falan da yapamıyordu. vaziyet tüy dikilmiş haldeydi. pandemide akepenin ne kadar kalifikasyon yoksunu ve çapsız olduğu iyice ortaya çıktı.

ülkede elini nereye atsan elinde kalıyor ve o noktadan basınçlı lağım suyu fışkırıyor. türkiye bu haldedir. esasen bunlar bilmediğimiz şeyler değildi. pandemi sayesinde oy verenleri dahil olmak üzere bu gerçekle yüzleştiler betona çarptılar. kuyruğunu dik tutan bile içinden küfrediyordur. net söylüyorum.

ibb seçimlerinde besliyoruz, cebine para koyuyoruz, yine oy vermeye gitmiyorlar demişti ilgili şahıs. yani kopmalar zaten pandemi öncesinde başlamış.

neresinde tutalım; pazarcı esnafın kısıtlama kararları sürecinde malını çöpe dökmesi mi, nöbetçi gözlükçü uygulaması mı vs vs. hep basit örnekler veriyorum. haftada iki gün açık pazar uygulaması mesela...

siyaset kelimesi arapça kökenli olup seyislikle aynı kökten gelir. yani hayvan gütmek, deve gütmek vs aynnı fiil kökü. bunlar onu da beceremezler. iç siyasette batırdılar, dış siyasettte ulusal onur diye bir şey kalmadı. seninki bugün farklı, yarın farklı konuşuyor. dün daha farklı konuşuyor. böyle bir zihinsel döngü içerisinde.

akepenin acilen defolup gitmesi lazım. seçimleri yapmazlar, demokrasiyi askıya alırlarsa kaddafi'nin başına gelenleri düşünsünler. kamera görüntüleri ortada. hiçbir diktatör kalıcı dceğil lakin, güzellikle gitsin. güzellikle derken yargılanmasını görmek istiyorum. katledilmesi insani bir istek değil elbette. o soylu moylu ne öyle ya öorkh yani.

sağ ve sol kavramlarının iyi anlaşılmadığı ortada. fransız ihtilali sonrası humanizm akımı ortaya çıktı. bu düşünceye göre insanı ön plana çıkartan gçrüşler hakim oldu. örneğin göklerden inen bir karar vardı argümanı veya tanrı'nın iradesi düşüncesi önemini yitirdi. bu düşünce sol akımının temelini teşkil eder. sonradan hümanizm iki farklı düşünceye evrildi (bunu tarikat gibi düşünebiliriz çünkü, hümanizm aynı zamanda dini refleksleri törpülemş ve krallıkların demode olmasının yolunu açmıştır.

sosyalizm ve ulus devletlere evrilen bu akım krallıkların çökmesine neden oldu. mesela bir çok hanedan sömürdükleri ülkenin halkları ile aynı kandan gelmiyordu. britanya krallığı gibi -esasen alman asıllılar- bu nedenle çökmeleri kaçınılmazdı. hanedanlar kendi aralarında evelilikler yapıyordu. rus çarı, britanya karliçesinin yeğenidir.

1. dünya savaşı insan kıyımından sonra fütursuzca insan kıyımına neden olan hanedanlar yıkıldı. sol görüş bu sefer 2. dünya savaşı sonrası iki kutuba ayrıldı. sosyalizm sol görüşün bir kutbudur. açıkçası rus öilliyetçilerin alayı aynı zamanda sosyalisttir. enternasoynel sol kavramının prtaik hayatta bir gerçeği yoktur.

daha sağ kutuba yakın devletler zaman zaman sosyalist eğilimler gösterebilirler. amerika'da sosyalizm neredeyse küfür gibi algılanır, bu akıma en yakın kanat, liberallerdir. bu nedenle amerika'da sosyalist olmakla itham edilirler.

dünyada ne tanrı'nın iradesi ne de ideolojiler vardır. bunların hepsi inasani kabullerdir, kurgudur. esasen modern dünyada tek gerçek vardır; hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı. bu nedenle göklerden indiği sanılan safsatalar ileri sürülüp devlet falan yönetilmez. sağ ve sol toplumları yönetmek için giydirilen gömleklerdir.

siyasi islam vs bunlara girmeye gerek yok, dört halife döneminde zaten miadını doldurdu. dört halifeden üçü süikast ile öldürüldü. zaten halifelerin de kureyşen olması gerekiyor. bu nedenle türkiye'de siyasal islam ideolojsinin pratiği falan yoktur. gerçeklerle çelişirseniz beton gibi suratınıza çarpar. fakirlikle, cehaletle boğuşur durur, bir arapa boyu yol gidemezsiniz.

örnek : akp türkiye'si.

seküler her akım sol akımdır. sağ siyaseet din tandanslı ve hanedan yanlısıdır. hanedanların tanrı'nın iradesi sonucu iktidar olduğunu iddia eder.elbette bu bir kural değildir. sosyal bilimler insan davranışlarının etkileşimlerini inceler bu nedenle tam bir kesinlik yoktur. ayrıca karşıtlıklar veya çelişkiler karşı argüman olarak sunulamaz. örneğin, solun en bağnaz biçimde pratiğe döküldüğü k. kore'de hanedanlıkla yönetilir. görüldüğü üzere k. kore örneği sol ya da sağ akım için karşı argüman olarak öne sürülemez. zaten skalada en koyu renk ile ifade edilibilir.

bağzılarınız bu detayaları anlamak istemiyor veya anlayamıyor. neden; çünkü cahillikten. cehalet bilgisizlikten ziyade tavırdır. özetle atatürk sol düşünce akımının temsilcilerindendir. laiklik ise en temel ilkedir. diğer beş ilke laiklik temelinde desteklenir.


başlık eğer provokasyon amacı ile açılmışsa söylenecek söz; "ülke için çözüm laiklikten taviz vermemektir." olacaktır. bu tür sosyolojik değerlendirmeleri doğrudan siyah veya beyaz olarak değil, skala üzerinden açıklamanız gerekir. elbette klasik eğitim yaklaşımı bu tür değerlendirmeleri ve dualiteyi anlamamak üzerine şekillenmiş. bu da esasen sağcı bir yaklaşımdır.